Tom bana Mary'nin duygusal yönden kararsız olduğunu söyledi.
- Tom told me Mary was emotionally unstable.
Duygusal yönden perişan insanlarla nasıl konuşacağımı bilmiyorum.
- I don't know how to talk to emotionally distraught people.
Gelgitli, uzatmalı ilişkiler duygusal açıdan bezdirici olabilir.
- On-again, off-again relationships can be emotionally draining.
Tom duygusal olarak Mary'ye şantaj yapıyor.
- Tom is emotionally blackmailing Mary.