Yarın muhtemelen kar yağacak.
- It will probably snow tomorrow.
Muhtemelen sorunun kolay bir çözümü vardır.
- There is probably an easy solution to the problem.
Galiba birkaç kilo vermeliyim.
- I should probably lose a few pounds.
Galiba biraz kilo vermeliyim.
- I should probably lose a little weight.
Tom büyük olasılıkla haklıydı.
- Tom was probably right.
Fakat büyük olasılıkla sonuncu olacağım, bu acınacak bir durum.
- But probably I'll be the last, which is a pity.
Eğer kahvaltı yapmazsanız, büyük olasılıkla sabah acıkırsınız ve işinizde önceki gibi verimli olmazsınız.
- If you don't eat breakfast, you'll probably be hungry during the morning and won't be as efficient at work as you could be.
Fakat büyük olasılıkla sonuncu olacağım, bu acınacak bir durum.
- But probably I'll be the last, which is a pity.
Ben belki de senden daha açım.
- I'm probably hungrier than you are.
Çok meşgulüm, bu nedenle belki de yarın gelemeyeceğim.
- I'm very busy so probably I won't be able to come tomorrow.