in action at the time being; now exiting; present

listen to the pronunciation of in action at the time being; now exiting; present
Englisch - Türkisch

Definition von in action at the time being; now exiting; present im Englisch Türkisch wörterbuch

actual
gerçek

Tom gerçekten bir hayalet gördüğünü söylüyor. - Tom says he has actually seen a ghost.

Bilgisayarlar gerçekten edebi eserleri çevirebilir mi? - Can computers actually translate literary works?

actual
{s} fiili
actual
{s} aktüel
actual
asıl
actual
{s} güncel
actual
{s} mevcut
actual
{s} şimdiki
actual
doğru

Tom'un söylediği gerçekten doğru. - What Tom said is actually true.

Hey! Bu doğru yer değil. Sen bununla ilgili bilgi için gerçek milli takım antrenörüyle temas kurmalısın. - Hey! This is not the right place. You should contact the actual national coach for information regarding this.

actual
aslı

O genç görünüyor, ama o aslında senden daha yaşlıdır. - She looks young, but she's actually older than you are.

İster inanın ister inanmayın, ben aslında resim çizebilirim. - Believe it or not, I can actually draw.

actual
eylemsel
actual
asli
actual
hakiki
Englisch - Englisch
actual
in action at the time being; now exiting; present
Favoriten