Debby'ye merhaba dedim fakat o beni bütünüyle görmezlikten geldi.
- I said hello to Debby but she totally ignored me.
Bana karşı bütünüyle dürüst müydün?
- Have you been totally honest with me?
Çocuk tamamen ebeveynlerine bağımlıydı.
- The boy is totally dependent on his parents.
Tom tamamen heder olmuş.
- Tom was totally wasted.