in a state of preparedness for any given purpose or occasion

listen to the pronunciation of in a state of preparedness for any given purpose or occasion
Englisch - Türkisch

Definition von in a state of preparedness for any given purpose or occasion im Englisch Türkisch wörterbuch

ready
hazır

Ben her zaman sana yardım etmeye hazırım. - I am always ready to help you.

Yemek henüz hazır değil. - The food's not ready yet.

ready
hazır para
ready
her günkü
ready
klişeleşmiş
ready
gündelik
ready
{s} eldeki
ready
hazır olma

Teknolojinin hazır olması 5-10 yıl alır. - It will take five to ten years for the technology to be ready.

En kötüsü için hazır olmalısınız. - You should be ready for the worst.

ready
hazırlop
ready
gönüllülük
ready
mücehhez
ready
el altında
ready
anık
ready
(Askeri) HAZIR: Bir silahın doldurulmuş, hedefe tevcih edilmiş ve atışa hazır olduğunu gösteren bir terim
ready
{s} becerikli
ready
çabuk

Çabuk ol! Şimdiye dek hazır olman gerekir. - Hurry up! You should be ready by now.

ready
{s} hazırlıklı

Hazırlıklı bir konuşma yaptım. - I had a speech ready.

Ne gelirse gelsin hazırlıklı olmalıyız. - We ought to be ready for whatever comes.

ready
(sıfat) hazır, amade, hazırlıklı, istekli, gönüllü, razı, çabuk, hızlı, becerikli, eldeki, kolay, el altındaki
Englisch - Englisch
ready
in a state of preparedness for any given purpose or occasion

    Silbentrennung

    in a state of pre·par·ed·ness for a·ny giv·en pur·pose or oc·ca·sion

    Türkische aussprache

    în ı steyt ıv priperıdnıs fôr eni gîvın pırpıs ır ıkeyjın

    Aussprache

    /ən ə ˈstāt əv prēˈperədnəs ˈfôr ˈenē ˈgəvən ˈpərpəs ər əˈkāᴢʜən/ /ɪn ə ˈsteɪt əv priːˈpɛrədnəs ˈfɔːr ˈɛniː ˈɡɪvən ˈpɜrpəs ɜr əˈkeɪʒən/
Favoriten