Tom'un Fransızcası önemli oranda gelişti.
- Tom's French has improved significantly.
Benim bürom seninkinden önemli ölçüde daha aydınlıktır.
- My office is significantly brighter than yours.
Tom önemli derecede daha iyi yapıyor.
- Tom is doing significantly better.
Bu önemli derecede farklı.
- This is significantly different.
Benim bürom seninkinden önemli ölçüde daha aydınlıktır.
- My office is significantly brighter than yours.
Şekerli içeceklerin hiçbir besin değeri yoktur ve kilo almaya önemli ölçüde etki ederler.
- Sugary drinks have no nutritional value and contribute significantly to weight gain.