Tom'la tanışmak istememin nedeni kesinlikle bu.
- That's precisely why I need to meet Tom.
O kesinlikle aradığımız adam.
- He is precisely the man we're looking for.
Daha doğrusu, hayatın anlamı sorunudur.
- More precisely, it is the question of the meaning of life.
Tam altıda buraya gel.
- Come here at precisely six o'clock.
Tam olarak ne yapıyorsun?
- What precisely are you doing?