Ben sık sık bu sorunu aklımda gözden geçiriyorum.
- I constantly went over this problem in my mind.
Lütfen sık sık sözümü kesmekten kaçınır mısınız!
- Could you please refrain from interrupting me constantly!
O, sürekli şikâyet ediyor.
- He is constantly complaining.
Karısı ona sürekli dırdır ediyor.
- His wife nags him constantly.
O, benden sürekli olarak ödünç para alıyordu.
- He was constantly borrowing money from me.
Sürekli olarak isimleri unutuyorum.
- I am constantly forgetting names.
Daima kendi kendime lakırdı ederim.
- I constantly talk to myself.