Teşvik paketi ağır biçimde eleştirildi.
- The stimulus package was heavily criticised.
Onlar ağır silahlı mıydı?
- Were they heavily armed?
Çok yağmur yağdı ve dolayısıyla beyzbol maçı iptal edildi.
- It rained heavily, and consequently the baseball game was called off.
Yola koyulamadılar çünkü çok kar yağdı.
- They could not set out because it snowed heavily.
Tom aşırı derecede nefes alıyor.
- Tom is breathing heavily.
Bill, babasının aşırı derecede sigara içmesinden nefret ediyor.
- Bill hates that his father smokes heavily.
Ağır şekilde sakinleşmiştim.
- I was heavily sedated.
Bina yangında ağır şekilde hasar gördü.
- The building was heavily damaged by fire.
Tom şiddetle öksürmeye başladı ve onun sağlığı hakkında endişeliyim.
- Tom has started coughing heavily and I'm worried about his health.
Ne kadar şiddetle kar yağarsa yağsın gitmek zorundayım.
- No matter how heavily it snows, I have to leave.