Gerçeğin tamamıyla farkındayım.
- I'm fully aware of that fact.
Onun tamamıyla farkındayım.
- I'm fully aware of that.
Masumiyetinden tamamen eminim.
- I am fully convinced of your innocence.
Kazanın sebebi olduğunun tamamen farkındadır.
- He fully realizes that he was the cause of the accident.
Durumun öneminin tam olarak farkındayım.
- We are fully aware of the importance of the situation.
Tom hâlâ ne olduğunun tam olarak farkında değil.
- Tom is still not fully aware of what has happened.
Kazanın sebebi olduğunun tamamen farkındadır.
- He fully realizes that he was the cause of the accident.
Tom tamamen problemin farkında.
- Tom is fully aware of the problem.
The lobule margins, furthermore, are arched away from the lobe, with the consequence that (when fully inflated) the abaxial leaf surface forms the interior lining of the lobule.