in a different manner or degree

listen to the pronunciation of in a different manner or degree
Englisch - Türkisch

Definition von in a different manner or degree im Englisch Türkisch wörterbuch

otherwise
aksi halde

Hemen başladık, aksi halde onu kaybetmiş oluruz. - We started at once, otherwise we would have missed him.

O sıkı çalıştı; aksi halde sınavda başarısız olurdu. - He worked hard; otherwise he would have failed in the examination.

otherwise
aksi takdirde

Ben koştum ve koştum, aksi takdirde geç kalabilirdim. - I ran and ran; otherwise I might have been late.

Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır. - My impression of this government is that they need a more forceful economic policy, otherwise they'll encounter large problems in the future.

otherwise
ayrıca
otherwise
başka

Tom'u başka türlü ikna etmeye çalıştım. - I tried to convince Tom otherwise.

Ben onun iyi bir kitap olduğunu düşünmüştüm fakat Jim başka türlü düşündü. - I thought it was a good book, but Jim thought otherwise.

otherwise
bunun dışında

Tom sana bunun dışında söylemedikçe, yarınki toplantıda olmalısın. - Unless Tom tells you otherwise, you should be at tomorrow's meeting.

Bunun dışında, onun ekleyecek bir şeyi yoktu. - Otherwise he had nothing to add.

otherwise
bunun dışında/başka türlü
otherwise
başka konuyla
otherwise
farklı
otherwise
başka türlü

Tom'u başka türlü ikna etmeye çalıştım. - I tried to convince Tom otherwise.

Başka türlü yapamazdım. - I could not have done otherwise.

otherwise
başkaca
in a manner
sanki
otherwise
eğer olmazsa
otherwise
farklı bir şekilde
otherwise
yoksa

Derhal git, yoksa geç kalacaksın. - Go at once, otherwise you will be late.

Acele etsen iyi olur, yoksa treni kaçıracaksın. - You'd better hurry, otherwise you'll miss the train.

otherwise
başka bakımlardan
in a manner
bir şekilde
otherwise
(zarf) yoksa, bunun dışında, başka, başka türlü, farklı, başkaca, ayrıca, diğer taraftan, başka konuyla
otherwise
başka suretle
otherwise
yoksa, olmazsa, aksi takdirde
Englisch - Englisch
{a} otherwise
in a manner
in a way, in a fashion
in a different manner or degree

    Silbentrennung

    in a dif·fer·ent man·ner or de·gree

    Türkische aussprache

    în ı dîfrınt mänır ır dîgri

    Aussprache

    /ən ə ˈdəfrənt ˈmanər ər dəˈgrē/ /ɪn ə ˈdɪfrənt ˈmænɜr ɜr dɪˈɡriː/
Favoriten