Onunla birlikte alışverişe gitmeyeceğimi ilk ve son olarak ona söyledim. - I told her once and for all that I wouldn't go shopping with her.
Onunla birlikte alışverişe gitmeyeceğimi ilk ve son olarak ona söyledim.
I told her once and for all that I wouldn't go shopping with her.
O son olarak girişiminden vazgeçti. - He gave up his attempt once and for all.
O son olarak girişiminden vazgeçti.
He gave up his attempt once and for all.