Özenle hazırladığım konuşmamı yaptım.
- I gave my carefully prepared speech.
Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
- He prepared his speech very carefully.
Oğlunu övdüğümde çok dikkatlice dinledi.
- She listened very carefully when I praised her son.
Biz bir tek kelime kaçırmamak için dikkatle dinledik.
- We listened carefully in order not to miss a single word.
Ben onu dikkatle dinlemeye çalıştım.
- I tried to listen to him carefully.
Onu itinayla ambulansa kaldırdılar.
- They lifted him carefully into the ambulance.