Englisch - Türkisch
Definition von in, at or near what location im Englisch Türkisch wörterbuch
- whereabouts
- bulunduğu yer
Onun bulunduğu yeri bulamadık.
-We couldn't find out her whereabouts.
Anne ve babalar, çocuklarının bulunduğu yerleri izlemelidir.
-Parents should monitor their children's whereabouts.
- whereabouts
- {i} yer
Anne ve babalar, çocuklarının bulunduğu yerleri izlemelidir.
-Parents should monitor their children's whereabouts.
Onun bulunduğu yer hakkında hiç bir fikrimiz yok.
-We have no idea about his whereabouts.
- whereabouts
- nerelerde
- whereabouts
- nereye
- whereabouts
- nerelere
- whereabouts
- nerede
Tom'un nerede olduğunu bilmek istiyorum.
-I'd like to know Tom's whereabouts.
Şüphelinin nerede olduğu hâlâ bilinmiyor.
-The whereabouts of the suspect is still unknown.
- whereabouts
- nerelerde/nerelere
- whereabouts
- olduğu yer veya semt
- whereabouts
- dığı yerlere
- whereabouts
- z. nerede; nerelerde; nereden; nerelerden; nereye; nerelere: Whereabouts is he from? Nereli o? i. (birinin/bir şeyin) bulunduğu/olduğu yer
- whereabouts
- {i} semt
Tom'un semtini bilmek istiyorum.
-I'd like to know Tom's whereabouts.
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von in, at or near what location im Englisch Englisch wörterbuch
- whereabouts
in, at or near what location
Silbentrennung
in, at or near what lo·ca·tionAussprache
Resimler
Historie
Favoriten