The people were in a line to get the signature of the president.
- İnsanlar, Devlet Başkanı'nın imzasını almak için sıraya girdiler.
I need your signature here.
- Şurayı imzalamanızı rica ediyorum.
We were tied to our decision because we signed the contract.
- Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.
The two sides signed a peace treaty.
- Iki taraf bir barış antlaşması imzaladı.
Tom is signing documents.
- Tom belgeleri imzalıyor.
By signing the contract, I committed myself to working there for another five years.
- Sözleşmeyi imzalayarak, beş yıl daha kendimi orada çalışmaya adadım.
Could you please autograph this book?
- Lütfen bu kitabı imzalar mısın?
Could I have your autograph on this book?
- Bu kitap üzerinde imzanızı alabilir miyim?
Could you sign here, please?
- lütfen burayı imzalar mısınız?
Prospectuses must be signed by two sponsor representatives.
- Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır.
Is Mexico a signatory to the Geneva Convention?
- Meksika, Cenevre Sözleşmesi'nde imza sahibi mi?
She signs the most important documents.
- O en önemli belgeleri imzalar.
We hope the governor signs it.
- Umarız vali onu imzalar.