impulsiveness, lack of restraint, lack of inhibition

listen to the pronunciation of impulsiveness, lack of restraint, lack of inhibition
Englisch - Türkisch

Definition von impulsiveness, lack of restraint, lack of inhibition im Englisch Türkisch wörterbuch

abandon
{i} terketme

Tom asla çocuklarını terketmez. - Tom would never abandon his children.

Sizi hiç terketmeyeceğiz. - We won't ever abandon you.

abandon
{i} taşkınlık
abandon
terketmek, bırakmak: Don't abandon me here! Beni burada bırakma!
abandon
(isim) kendinden geçme, taşkınlık, coşku
abandon
{f} kesmek
abandon
{f} yüzüstü bırakmak
abandon
{f} terketmek
abandon
kendini (bir şeye) kaptırma
abandon
tabi ya da kazanılmış haklardan vazgeçmek
abandon
abandon ada/bırak
abandon
serbestlik
abandon
kendini kaptırmak
abandon
kendini tamamıyla vermek
abandon
pozostawiać
abandon
bırakmak
abandon
çıkıp gitmek
abandon
başlı-başına koymak
abandon
tehire salmak
abandon
özünü kaptırmak
abandon
{f} vazgeçmek

Tüm projeden vazgeçmekten başka seçenek yoktu. - There was no other choice but to abandon the entire project.

Plandan vazgeçmek zorunda kaldım. - I was forced to abandon the plan.

Englisch - Englisch
{i} abandon
impulsiveness, lack of restraint, lack of inhibition
Favoriten