imprisonment, prison, care, security

listen to the pronunciation of imprisonment, prison, care, security
Englisch - Türkisch

Definition von imprisonment, prison, care, security im Englisch Türkisch wörterbuch

custody
{i} gözaltı

Gözaltında bir şüphelimiz var. - We've got a suspect in custody.

Tom gözaltına alındı. - Tom has been taken into custody.

custody
{i} vesayet
custody
bir kimsenin vesayeti altında bulunmak
custody
{i} bakım
custody
hapis
custody
(Politika, Siyaset) himaye
custody
(Ticaret) saklama
custody
gözaltı/gözetim
custody
gözetim bakım
custody
himayedarlık
custody
{i} koruma
custody
{i} gözetim; koruma
custody
(Askeri) NEZARET: Silahların ve parçalarının kontrolü, nakil ve taşınması sorumluluğu ve bunların muhafaza edildiği, yerlere girebilme yetkisi. Nezaret aynı zamanda silahları ve parçalarıyla ilgili sorumluluğun idamesini de kapsar
custody
hapsetmek
custody
tevkifetmek
custody
{i} sorumluluk
custody
(isim) gözetim, koruma, bakım; sorumluluk; gözaltı, tutukluluk
custody
emanet etmek
Englisch - Englisch
{n} custody
imprisonment, prison, care, security
Favoriten