impressive, amazing, fascinating, thrilling, exciting

listen to the pronunciation of impressive, amazing, fascinating, thrilling, exciting
Englisch - Türkisch

Definition von impressive, amazing, fascinating, thrilling, exciting im Englisch Türkisch wörterbuch

spectacular
{s} muhteşem

Bu havai fişekler muhteşem. - These fireworks are spectacular!

Fuji Dağı gün batımında muhteşem görünüyor. - Mt. Fuji looks spectacular at sunset.

spectacular
{s} muhteşem, harikulade, görkemli
spectacular
{s} olağanüstü

Tom olağanüstü manzaralı güzel bir yerde yaşadı. - Tom lived in a spectacularly beautiful place.

Dağın tepesinden manzara olağanüstüydü. - The view from the mountain top was spectacular.

spectacular
{i} olağanüstü manzara

Tom olağanüstü manzaralı güzel bir yerde yaşadı. - Tom lived in a spectacularly beautiful place.

spectacular
olağanüstü gösteri
spectacular
{i} hayret verici manzara
spectacular
görkemli
spectacular
görülmeye değer eğlence
spectacular
şaşırtıcı
spectacular
mükemmel
spectacular
görülmeye değer
spectacular
{s} gösterişli
spectacular
{s} göz alıcı
spectacular
{s} dikkat çekici
spectacular
{s} çok büyük (fiyat artışı/düşüşü)
spectacular
spectacularlyharikulade bir şekilde
Englisch - Englisch
{s} spectacular
impressive, amazing, fascinating, thrilling, exciting
Favoriten