O, fırsatı iyi kullandı.
- He made good use of the opportunity.
Onu görme fırsatı kaçırmamalısınız.
- You shouldn't miss the opportunity to see it.
Tom başka bir şansı hak ediyor.
- Tom deserves another opportunity.
Sami şans aramak için Kanada'ya gitti.
- Sami went to Canada, looking for opportunity.