importunate; pressing; urgent

listen to the pronunciation of importunate; pressing; urgent
Englisch - Türkisch

Definition von importunate; pressing; urgent im Englisch Türkisch wörterbuch

important
{s} mühim

Aşk mühim bir şeydir. - Love is an important thing.

Bu kitaptaki her cümle mühimdir. - Every sentence in this book is important.

important
önemli

Kâğıdı geri dönüştürmek çok önemlidir. - Recycling paper is very important.

Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür. - Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.

important
muazzam
important
sayılı

Yüzyıllık Yalnızlık İspanyol edebiyatının Don Kişottan bu yana en önemli eseri sayılır. - One Hundred Years of Solitude is considered the most important work of Spanish literature since Don Quixote.

important
{s} saygın
important
ehemmiyetle
important
{s} ciddi

Dergi senatöre karşı birçok ciddi suçlama yaydı. - The magazine spread many important charges against the Senator.

important
importantlyönemle
important
{s} sözü geçer
important
{s} okkalı
important
{s} kibirli
important
nufuzlu
important
{s} etkili, nüfuzlu, itibarlı
important
sıkkıcı bir şekilde
important
{s} nüfuzlu
important
{s} kendini beğenmiş
Englisch - Englisch
important
importunate; pressing; urgent
Favoriten