Avrupa'da kamusal alanın yokluğu gitgide daha fazla hissediliyor.
- The lack of a public sphere in Europe is being felt more and more keenly.
Dünya gitgide artan bir hızla değişiyor.
- The world is changing more and more quickly.
Gittikçe daha fazla çift balayı gezilerine yurt dışına gitmektedir.
- More and more couples go on honeymoon trips abroad.
O heyecanlandığında, gittikçe daha hızlı konuştu.
- As he grew excited, he spoke more and more rapidly.
I'm getting more and more gray hair.
- Ich bekomme immer mehr graue Haare.
More and more Russian soldiers lost hope.
- Immer mehr russische Soldaten verloren die Hoffnung.