Biz hemen başlamalıyız.
- We must start at once.
Onu hemen tanıdım, çünkü onu daha önce görmüştüm.
- I recognized him at once, because I had seen him before.
Derhal işimize başlayalım.
- Let's begin our work at once.
Resimde gördükten sonra, onu derhal tanıdım.
- Having seen him in the picture, I recognized him at once.
Aniden bir silah sesi duyduk.
- All at once we heard a shot.
Aniden bir patlama oldu.
- All at once there was an explosion.
Aynı zamanda iki şeyi yapamazsın.
- You can't do two things at once.
Bu işlerin hepsini bir defada yapmaya çalışma.
- Don't try to do all these things at once.
Bütün çamaşırımı bir defada yıkayabilir miyim?
- May I wash all my laundry at once?
Birdenbire, o konuştu.
- All at once, he spoke out.
Onlar hepsi birden gülmeye başladılar.
- All at once they began to laugh.
Aniden bir patlama oldu.
- All at once there was an explosion.
Aniden gökyüzü karardı ve yağmur başladı.
- All at once the sky became dark and it started to rain.
Aynı anda ışıklar kesildi.
- All at once the lights went out.
İki şeyi aynı anda yapamam.
- I can't do two things at once.
Birdenbire, tiz bir çığlık duydum.
- All at once, I heard a shrill cry.
Birdenbire, o konuştu.
- All at once, he spoke out.