Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
- We ate a hasty meal and left immediately.
Ben hemen bir doktor görmeliyim.
- I need to see a doctor immediately.
Diğer sigarayı yaktı fakat onu derhal söndürdü.
- He lit another cigarette, but immediately put it out.
Delegeler derhal oylarını kullandılar.
- The delegates voted immediately.
Burada sana acilen ihtiyacımız var.
- You're needed here immediately.
Umarım durumu bir an önce düzeltirsin.
- I hope you will correct the situation immediately.
... help small businesses hire employees, bring on new jobs, make new investments immediately. ...
... immediately. ...