iltihaplı

listen to the pronunciation of iltihaplı
Türkisch - Englisch
{s} inflammatory
angry
inflamed, angry
path
sore
inflammatory, characterized by inflammation
inflamed, infected, inflammatory
mattery
purulent
running
iltihap
inflammation

Saturated fats cause inflammation. - Doymuş yağlar iltihapa neden olur.

Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation. - Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.

iltihap
pus
iltihaplı ayak şişliği
bunion
iltihaplı isilik
impetigo
iltihaplı yara
a running sore
İltihap
(Tıp) fire
iltihap
{i} matter
iltihap
(Tıp) dermatitis
bağırsak iltihaplı tropik hastalık
sprue
iltihap
gathering
iltihap
discharge
iltihap
suppuration
iltihap
inflammation yangı
iltihap
ichor
iltihap
path. inflammation
iltihap
purulent matter
iltihap
fester

After I got out of the bath, my wound festered. - Ben banyodan çıktıktan sonra benim yara iltihaplandı.

iltihap
purulence
iltihap
issue
iltihap
{i} infection

Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation. - Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.

İltihap
(Tıp) irritation
Türkisch - Türkisch

Definition von iltihaplı im Türkisch Türkisch wörterbuch

iLTiHAPLI
İltihabı olan, yangılı
iltihap
Vücudun mikroplara karşı koymak için herhangi bir yerine fazla kan hücumu ile orada şişkinlik, kırmızılık, ısı ve ağrı ile beliren irin toplaması, yangı
İLTİHAP
(Osmanlı Dönemi) Bak: İltihab
İltihap
yangı
İltihap
(Osmanlı Dönemi) TELEHHÜB
iltihaplı
Favoriten