illustration search example

listen to the pronunciation of illustration search example
Englisch - Türkisch

Definition von illustration search example im Englisch Türkisch wörterbuch

women
kadınlar

Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar. - Japanese women carry their babies on their backs.

Kadınlar gerçekten ellerinden geleni yaptılar. - The women really gave it their utmost.

children
çocuklar

Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi. - It seems that the children will have to sleep on the floor.

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar. - Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.

women
kadın

Kadınlar gerçekten ellerinden geleni yaptılar. - The women really gave it their utmost.

Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar. - Japanese women carry their babies on their backs.

men
adam

Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı. - Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town.

Genç adamlar tüm zorluklara rağmen bunu yapacaklarını söylediler. - The young men said that they would do it despite all of the difficulties.

children
i., çoğ., bak. child
children
çocuk

ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir. - According to the CRC, all people under 18 are considered to be children.

O, çocuklarını kendi etrafına topladı. - He gathered his children around him.

men
insan/erkek/adam
children
çocukları

Çocuklarımızın güvenliği için, lütfen yetişkin sitelerine girmeyin. - For our children to be safe, please do not enter adult sites.

Çocukları çantaya koymayın. - Don't put children into the bag.

children
(Bilgisayar) alttakiler
children
döl döş
women
kadın milleti
men
(Tıp) Her ay tekrarlayan uterus kanaması (adet) anlamına önek
groups
gruplar

O, ırkçı gruplarla temas halinde olduğunu mahkemede itiraf etti. - He confessed in court that he was in touch with racist groups.

Küçük gruplar halinde ödev üzerinde çalışın. - Work on the assignment in small groups.

men
erkek

Oğlum kadınların erkeklerden daha güçlü olduklarını düşünüyor. - My son thinks women are stronger than men.

Futbol zorunlu olarak erkeklerle sınırlı değildir. - Soccer is not necessarily confined to men.

children
childs
women
i., çoğ., bak. woman
Englisch - Englisch
photographs
men
children
women
groups
illustration search example

    Silbentrennung

    il·lus·tra·tion search ex·am·ple

    Türkische aussprache

    îlıstreyşın sırç îgzämpıl

    Aussprache

    /ˌələsˈtrāsʜən ˈsərʧ əgˈzampəl/ /ˌɪləsˈtreɪʃən ˈsɜrʧ ɪɡˈzæmpəl/
Favoriten