I had an interesting conversation with my neighbor.
- Komşumla ilginç bir sohbet yaptım.
It seems interesting to me.
- O bana ilginç görünüyor.
This story is interesting, funny and even exciting.
- Bu hikaye ilginç, eğlenceli ve hatta heyecan verici.
Why is taking pictures of trains interesting?
- Trenlerin resimlerini çekmek neden ilginçtir?
Why is taking pictures of trains so interesting?
- Neden trenlerin resimlerini çekmek çok ilginç?
It's a curious coincidence.
- Bu ilginç bir tesadüf.
There is a curious story about an Englishman.
- Bir İngiliz hakkında ilginç bir hikaye var.
It's not that I seriously like him. I just find him very attractive.
- Aslında onu sevmiyorum, sadece ilginç buluyorum.
Tokyo is the least attractive town to me.
- Tokyo benim için en az ilginç şehirdir.
This is a fascinating article.
- Bu çok ilginç bir makale.