They monitored the enemy's radio communications.
- Düşmanın telsiz iletişimlerini izlediler.
Because of modern communication and transportation systems, the world is getting smaller.
- Modern iletişim ve ulaşım sistemleri sayesinde dünya küçülüyor.
To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.
- Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.
Keep in touch with me.
- Benimle iletişimi koparmayın.
I can't get touch in with him.
- Onunla iletişim kuramam.
Social relationships influence conversations.
- Sosyal ilişkiler iletişimi etkiler.
The setting influences the conversation.
- Ortam iletişimi etkiler.
Tom has a good command of French.
- Tom'un iyi bir Fransızca iletişimi var.
He has a good command of English.
- O, iyi derecede İngilizce iletişimine sahiptir.
Nowadays, cryptography is often used to make online communications and transactions more secure.
- Günümüzde, kriptografi genellikle online iletişim ve işlemleri daha güvenli yapmak için kullanılır.
The rocket put a communications satellite into orbit.
- Roket yörüngeye bir iletişim uydusu koydu.