You don't have to come up with an unusual topic for your speech.
- Konuşman için tuhaf bir konu ileri sürmek zorunda değilsin.
You don't have to come up with an unusual topic for your speech.
- Konuşman için alışılmamış bir konu ileri sürmek zorunda değilsin.
My friend put forward a good suggestion.
- Arkadaşım iyi bir fikir ileri sürdü.
Barry Taylor's name has been put forward for the post of chairman.
- Barry Taylor'un ismi başkanlık makamı için ileri sürüldü.