A man I didn't know was walking back and forth in front of my house.
- Tanımadığım bir adam evimin önünde ileri geri yürüyordu.
He shook his head back and forth.
- Başını ileri geri salladı.
We were running to and fro.
- Biz ileri geri koşuyorduk.
The lion walked to and fro in its cage all day.
- Aslan bütün gün kafesinin içinde ileri geri yürüdü.