Fadil stopped his meds and the voices were back.
- Fadıl ilaçlarını kesti ve sesler geri döndü.
Fadil's meds were very strong.
- Fadıl'ın ilaçları çok güçlüydü.
Doctors suggest drugs to fight diseases.
- Hastalıklarla mücadele etmek için doktorlar ilaçlar öneriyor.
The elderly man takes strong drugs for his heart.
- Yaşlı adam kalbi için güçlü ilaçlar alıyor.
Medication and alcohol often don't mix.
- İlaç ve alkol çoğu zaman karışmaz.
I can give you medication for the pain.
- Ağrı için sana ilaç verebilirim.
My older brother is planning to work at a drug factory.
- Ağabeyim, bir ilaç fabrikasında çalışmayı planlıyor.
The state is going to reform its drug policies.
- Devlet ilaç politikalarında reform yapacak.
These medicines should be taken three times a day.
- Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalıdır.
She sells medicine in the pharmacy.
- O, eczanede ilaç satıyor.
The patient felt the worse for having taken the pills.
- Hasta ilaçları almasına rağmen kötü hissediyordu.
The pain went away because I took the pills.
- İlaç aldığım için ağrı geçti.
This medicine may cure him.
- Bu ilaç onu iyileştirebilir.
No medicine can cure this disease.
- Hiçbir ilaç bu hastalığı tedavi edemez.
What is the best remedy for colds?
- Soğuk algınlıkları için en iyi ilaç nedir?
Is there a home remedy for headache?
- Başağrısı için evde bir ilaç var mı?
More and more physicians have begun to use the new medicines.
- Gittikçe daha fazla doktor yeni ilaçlar kullanmaya başladı.
The physician prescribed his patient some medicine.
- Doktor hastasına biraz ilaç yazdı.