ikinci derecede

listen to the pronunciation of ikinci derecede
Türkisch - Englisch
subsidiary
(Ticaret) petty
(Teknik,Ticaret) secondary

There are three primary colours and nine secondary colours for a total of twelve colours. - On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır.

(Kanun) accessory
second-degree
lower
secondarily
non-essential
(Kanun) consequent
subordinate
one-horse
by
{s} circumstantial

The evidence is still circumstantial. - Deliller hâlâ ikinci derecede.

The evidence is all circumstantial. - Kanıtın hepsi ikinci derecede.

inferior
second

There are three primary colours and nine secondary colours for a total of twelve colours. - On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır.

Tom didn't want to play second fiddle. - Tom ikinci derecede rolü oynamak istemedi.

second degree
one horse
para
onehorse
lowly
secondrate
{s} side
{s} minor
second rate
{s} nonessential
ikinci derecede olan
inferior
ikinci derecede olan
incidental
ikinci derecede olan
side
ikinci derecede olan
second-rate
ikinci derecede ana madde
(Askeri) major secondary item
ikinci derecede ana malzeme
(Askeri) major secondary item
ikinci derecede borç
(Ticaret) secondary obligation
ikinci derecede borç
(Ticaret) accessory obligation
ikinci derecede borç
(Ticaret) subordinated debt
ikinci derecede boykot
(Ticaret) secondary boycott
ikinci derecede delil
(Kanun) indirect evidence
ikinci derecede delil
(Kanun) circumstantial evidence
ikinci derecede hazır ihtiyat
(Askeri) standby reserve
ikinci derecede ipotek
(Ticaret) secondary mortgage
ikinci derecede ipotek
(Kanun,Ticaret) second mortgage
ikinci derecede ipotek
(Ticaret) junior mortgage
ikinci derecede kalan olaylar dizisi
underplot
ikinci derecede kanıt
(Konuşma Dili,Kanun) indirect evidence
ikinci derecede kanıt
circumstantial evidence
ikinci derecede madde
(Askeri) secondary item
ikinci derecede mevzuat
(Kanun) subsidiary legislation
ikinci derecede mevzuat
(Kanun) statutory instrument
ikinci derecede olan
backburner
ikinci derecede olma durumu
lowliness
ikinci derecede olmak
(deyim) play second fiddle
ikinci derecede rol oynamak
play second fiddle
ikinci derecede rol oynayan
second fiddle
ikinci derecede teminat
(Ticaret) junior security
ikinci derecede yanıklar
second degree burns
ikinci derecede yenilik
(Ticaret) minor innovation
ikinci derecede önemli konu
(Kanun) collateral issue
ikinci derecede önemli olarak
circumstantially
ikinci derecede önemli olma
subordination
ikinci derece
quadratic

Some quartic equations can be easily decomposed into quadratics. - Bazı dördüncü dereceden denklemler kolayca ikinci dereceden denklemlere ayrıştırılabilir.

ikinci derece
(Ticaret) lower
ikinci derecede
Favoriten