Tom is two-faced, isn't he?
- Tom iki yüzlü, değil mi?
I hate two-faced communities.
- İki yüzlü topluluklardan nefret ederim.
You are double-faced and this is the problem.
- Sen iki yüzlüsün ve bu problem.
He is such a hypocrite.
- O böyle bir iki yüzlü.
I feel like a hypocrite.
- Bir iki yüzlü gibi hissediyorum.
I didn't want people to think I was hypocritical.
- İnsanların iki yüzlü olduğumu düşünmelerini istemedim.
Tom is being hypocritical.
- Tom iki yüzlü davranıyor.
You are double-faced and this is the problem.
- Sen iki yüzlüsün ve bu problem.
I think Tom and Mary are hypocrites.
- Bence Tom ve Mary ikiyüzlüler.
I think that Tom and Mary are hypocrites.
- Tom ve Mary'nin ikiyüzlü olduklarını düşünüyorum.
I think Tom is hypocritical.
- Tom'un ikiyüzlü olduğunu düşünüyorum.
A lot of people are hypocritical.
- Birçok insan ikiyüzlüdür.
Don't trust him. He's very two-faced.
- Ona inanma. O çok ikiyüzlüdür.
This movement from rural to urban areas has been going on for over two hundred years.
- Kırsaldan şehir bölgelerine yapılan bu taşınma iki yüzyıldan daha fazla bir süredir devam etmektedir.
No man can live to be two hundred years old.
- Hiç kimse iki yüz yaşına kadar yaşayamaz.