iki katı

listen to the pronunciation of iki katı
Türkisch - Englisch
twice

He is twice as old as I. - Benim iki katım kadar yaşlıdır.

Your income is about twice as large as mine is. - Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük.

as much again
two times more
dbl
double

His revenue doubled after retirement. - Onun geliri, emekli olduktan sonra iki katına çıktı.

They need to eat double that amount. - O miktarın iki katını yemeliler.

two times
twofold
double the amount of
twice as much

Tom earns twice as much as Mary. - Tom Mary'nin iki katı kadar çok kazanır.

My brother eats twice as much as I do. - Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.

iki kat
{i} double

Your book is double the size of mine. - Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.

The number of employees doubled in ten years. - Çalışan sayısı on yıl içinde iki katına çıktı.

iki katı double
the amount of
iki kat
twice

My brother eats twice as much as I do. - Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.

This tunnel is twice as long as that one. - Bu tünel onun iki katı kadar uzundur.

iki kat
folded
iki kat
folded double
iki kat
very stooped
iki kat
bent double
iki kat
doubled

His revenue doubled after retirement. - Onun geliri, emekli olduktan sonra iki katına çıktı.

The population has doubled in the last five years. - Nüfus son beş yıl içinde iki katına çıkmıştır.

iki kat
double-layer
iki kat
doubly

I'm doubly disappointed on the lack of improvement from my team. - Takımımdan iyileşme eksikliği konusunda iki kat fazla hayal kırıklığına uğradım.

iki kat
two-fold
iki kat
1. doubled, folded. 2. bent double, very stooped
iki kat
a) doubled b) folded double c) twice
iki kat
{s} duplicate
iki kat
reduplicate
iki kat
{s} twofold
iki katı
Favoriten