I kept him company while his wife was in surgery.
- Eşi ameliyatta iken, ben ona eşlik ettim.
Tom had his wallet stolen while he was in Boston.
- Tom Boston'da iken cüzdanını çaldırdı.
He lost his father when he was three years old.
- O üç yaşında iken babasını kaybetti.
I met him once when I was a student.
- Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
His handwriting slants forwards, whereas hers slants backwards.
- Onunki geriye doğru eğimli iken onun el yazısı ileri doğru eğimlidir.