ihtiyaç duyma

listen to the pronunciation of ihtiyaç duyma
Türkisch - Englisch
need

He has a beard, and therefore he doesn't need to shave. - Sakalı var ve bu yüzden traş olmaya ihtiyaç duymaz.

I have so many things I don't need. - İhtiyaç duymadığım pek çok şeyim var.

requiring
needing

You won't be needing that where you're going. - Gittiğin yerde buna ihtiyaç duymayacaksın.

ihtiyaç duymak
need
ihtiyaç duy
{f} need

Tom may take all the time he needs. - Tom ihtiyaç duyduğu tüm zamanı alabilir

The older you get, the less sleep you need. - Ne kadar yaşlanırsanız, uykuya o kadar az ihtiyaç duyarsınız.

ihtiyaç duy
{f} needed

I suddenly needed a car. - Aniden bir arabaya ihtiyaç duydum.

I'd like to stay and help, but I'm needed elsewhere. - Kalıp yardımcı olmak istiyorum ama bana başka bir yerde ihtiyaç duyuluyor.

ihtiyaç duymak
depend
ihtiyaç duymak
call for
ihtiyaç duymak
{f} stand
ihtiyaç duymak
to feel a/the need (for)
ihtiyaç duymak
to feel the need (for), to need
Türkisch - Türkisch

Definition von ihtiyaç duyma im Türkisch Türkisch wörterbuch

İhtiyaç duyma
(Osmanlı Dönemi) İRTİFAK
İhtiyaç duymak
muhtaç olmak
İhtiyaç duymak
gereksinmek
ihtiyaç duyma
Favoriten