You are not allowed to violate the rules.
- Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez.
They believed it violated the laws of God.
- Onun, Allah'ın yasalarını ihlal ettiğine inanıyorlardı.
We sued the insurance company because it violated the terms of our policy.
- Biz sigorta şirketine poliçemizin şartlarını ihlal ettiği için dava açtık.
You've violated our trust.
- Güvenimizi ihlal ettin.
Tom violated the restraining order.
- Tom yasaklama emrini ihlal etti.
The judge found Scopes guilty of breaking the law.
- Hakim Scopes'i yasayı ihlal etmekle suçlu buldu.
Don't be afraid to break the rules a little.
- Kuralları azıcık ihlal etmekten korkma.