ihanete uğramış

Türkisch - Englisch

Definition von ihanete uğramış im Türkisch Englisch wörterbuch

betrayed

Tom felt both betrayed and humiliated. - Tom kendini hem ihanete uğramış ve hem de aşağılanmış hissetti.

I feel very betrayed. - Çok ihanete uğramış hissediyorum.

Past tense and past participle of to betray

{s} deceived, mislead; delivered into the hands of the enemy

Silbentrennung

i·ha·ne·te uğ·ra·mış