Everything he's saying is slander.
- Söylediği her şey iftira.
You have the right to free speech, but not the right to slander.
- Serbest konuşma özgürlüğün var ama iftira etme hakkın yok.
I'm casting aspersions on his competency as a statistician.
- Bir istatistikçi olarak onun yeteneğine iftira atıyorum.