Türkisch - Englisch
Definition von ibaret im Türkisch Englisch wörterbuch
- consisting (of), composed (of)
- ibaret olmak
- consist
- ibaret olmak
- to consist (of), to be made up (of)
- ibaret olmak
- to consist of, be made up of
- ibaret olmak
- made up
- ibaret olmak
- be made up of
- ibaret olmak
- to be made up
- ibaret olmak
- made up of
- ibaret olmak
- be made up
- ibaret olmak
- consist of
- ibaret olmak
- consist in
- doku ve kandan ibaret
- (Tıp) histohematogenous
- ibaret olmak
- subsist
- ünvandan ibaret olan
- titular
- ünvandan ibaret rütbe
- brevet rank
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von ibaret im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Oluşan, meydana gelen: "Gene hep beraber, bir iki parçadan ibaret bulaşıklarını yıkamaya oturdular."- N. Cumalı
- (Osmanlı Dönemi) meydana gelmiş, toplanmış
- İBARET
- (Osmanlı Dönemi) Meydana gelmiş, toplanmış. Bir şeyden teşekkül etmiş. Bir şeyin aynı. Bir şeyin içindekini ve aslını beyan. Bir halden bir hale tecavüz eylemek
- İBARET
- (Hukuk) Oluşan, meydana gelen
- İBARET
- (Osmanlı Dönemi) Rüya tabir etmek