Yakın gelecekte bir enerji krizi olacak.
- There will be an energy crisis in the near future.
Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.
- I really look forward to your visit in the near future.
Ben müstakbel karımı görüyorum.
- I see my future wife.
Basit gelecek zaman denilen şey İngilizce sınavında kabul edilse bile, o mevcut değildir.
- It is even becoming accepted even in exam-English that that called simple future tense does not exist.
... I want to bring down the tax burden on middle-income families. And I'm going to work together with ...
... I think you should be able to work at a much higher level. ...