Türkisch - Englisch
Definition von i̇nfaz im Türkisch Englisch wörterbuch
- infaz
- execution
Until then, we are postponing the execution.
-O zamana kadar, infazı erteliyoruz.
- infaz
- enforcement
- infaz
- execution, carrying out
- ceza infaz yeri
- (Askeri) confinement facility
- infaz
- carrying out
- ceza infaz
- punishment execution
- infaz birliği
- fusillade
- infaz edilebilir karar
- (Hukuk) enforceable judgement, enforceable judicial decision
- infaz etmek
- to execute, to carry out
- infaz etmek
- enforce
- infaz etmek
- put in force
- infaz etmek
- to execute (a judicial sentence); to carry out (an order/a decree)
- infaz etmek
- execute
- infaz için kayıtlardan çıkarmak
- estreat
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von i̇nfaz im Türkisch Türkisch wörterbuch
- (Hukuk) Yerine getirme
- (Osmanlı Dönemi) Aldığı emre göre birisini öldürme
- (Osmanlı Dönemi) Sözünü geçirme. Bir hükmü yerine getirme
- (Osmanlı Dönemi) Öte tarafa geçirme
- infaz
- Yerine getirme, uygulama
- infaz
- Bir yargıyı yerine getirme, uygulama
- infaz
- Birine sözünü geçirme
- infaz etmek
- Yargı kararını yerine getirmek, uygulamak