Osaka is the second largest city of Japan.
- Osaka, Japonya'nın ikinci en büyük şehridir.
His second son married and settled down.
- Onun ikinci oğlu evlendi ve yuva kurdu.
I came across this book in a secondhand bookstore.
- Ben bu kitaba ikinci el kitap dükkanında rastladım.
Tom advised him not to buy the secondhand car.
- Tom ona ikinci el araba satın almamasını önerdi.
Tom ended in second place.
- Tom ikinci sırada bitirdi.
Our friend finished the race in second place.
- Arkadaşımız yarışı ikinci sırada bitirdi.
This problem is only of secondary importance.
- Bu problem sadece ikincil derecede önemli.
Telescopes have a primary and a secondary mirror.
- Teleskopların birincil ve ikincil aynası vardır.
The old church on the hill dates back to the twelfth century.
- Tepenin üstündeki eski kilise on ikinci yüzyıla kadar uzanmaktadır.
Some quartic equations can be easily decomposed into quadratics.
- Bazı dördüncü dereceden denklemler kolayca ikinci dereceden denklemlere ayrıştırılabilir.
There are three primary colours and nine secondary colours for a total of twelve colours.
- On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır.
In the first place, the women have more free time than men. In the second place, they have fewer things to worry about than men.
- İlk olarak, kadınların erkeklerden daha fazla boş vakitleri var. İkinci olarak, onlar erkeklerden daha az endişelenecek şeylere sahipler.
In the first place, it's too expensive, and in the second place, I don't like it.
- İlk olarak çok pahalı, ikinci olaraksa onu beğenmiyorum.
Today is my little brother's twenty-second birthday.
- Bugün küçük erkek kardeşimin yirmi ikinci yaş günü.
Osaka is the second largest city of Japan.
- Osaka, Japonya'nın ikinci en büyük şehridir.
His second son married and settled down.
- Onun ikinci oğlu evlendi ve yuva kurdu.
Some quartic equations can be easily decomposed into quadratics.
- Bazı dördüncü dereceden denklemler kolayca ikinci dereceden denklemlere ayrıştırılabilir.