i̇htiyar

listen to the pronunciation of i̇htiyar
Türkisch - Englisch

Definition von i̇htiyar im Türkisch Englisch wörterbuch

ihtiyar
elderly
ihtiyar
old

He refuses to accept his old age. - O, ihtiyarlığı reddediyor.

I'm going to lay you down in the green grass underneath that big old oak tree and then carve our initials into its trunk. - O büyük, ihtiyar meşe ağacının dibinde çimlere uzanıp, gövdesine adlarımızın baş harflerini kazıyacağım.

ihtiyar
aged
ihtiyar
selection, option
ihtiyar
oldster
ihtiyar
old man

The old man's anger melted. - İhtiyar adamın öfkesi yatıştı.

Tom is a grouchy old man. - Tom huysuz yaşlı bir ihtiyar.

ihtiyar
oldish
ihtiyar
pater
ihtiyar
old (person)
ihtiyar
oldie
ihtiyar
grey-haired
ihtiyar
old woman
ihtiyar
geriatric
ihtiyar
free will
ihtiyar
voluntary
ihtiyar
volition
ihtiyar
gaffer
ihtiyar
geezer
ihtiyar
old witch
ihtiyar kimse
The old one
ihtiyar olmak
to be old
Komik ihtiyar bunak
Pantaloon
ihtiyar
hoar
ihtiyar
grey haired
ihtiyar
auld
ihtiyar
freewill
ihtiyar adam
old man

The old man's anger melted. - İhtiyar adamın öfkesi yatıştı.

ihtiyar adam
greybeard
ihtiyar adam
Methuselah
ihtiyar adam
grandsire
ihtiyar adam
graybeard
ihtiyar at
nag
ihtiyar heyeti
village council
ihtiyar heyeti
elders

The elders decided to expel him from the village. - İhtiyar heyeti onu köyden kovmaya karar verdi.

ihtiyar kurt
old bird
ihtiyar zampara
old rip
ihtiyar çapkın
old rip
ihtiyarlar
senior citizens
ihtiyarlar
the old
ihtiyarlar
father
ilginç ihtiyar
geezer
sarsak ihtiyar
dodderer
Türkisch - Türkisch
akbaba
iHTiYAR
Seçme
iHTiYAR
Baba veya anne
iHTiYAR
Yaşlı, kocamış olan (kimse): "İhtiyar öksürüyor, öksürdükçe de boğazından çürük bir ses çıkıyor."- M. Ş. Esendal
ihtiyar
Yaşlı, kocamış olan (kimse)
ihtiyâr
(Osmanlı Dönemi) irâde, kendi isteğiyle seçme ve hareket etme, isteme; arzu etme
İHTİYAR
(Osmanlı Dönemi) Yaşlanmış kimse. Yaşlı
İHTİYAR
(Hukuk) Serbestlik, seçme
İHTİYAR
(Osmanlı Dönemi) Ist: İstek, arzu. Razı olmak. Katlanmak. Seçmek. Tensib etmek. Seçilmek. Bak: İrade
ihtiyar
çal
ihtiyar etmek
Seçmek, üstün tutmak
ihtiyar etmek
Katlanmak
ihtiyar etmek
Yaşlandırmak, kocaltmak
ihtiyar heyeti
Köy tüzel kişiliğinde, muhtar başkanlığında görev yapan kişilerden oluşan yetkili organ, ihtiyar meclisi
ihtiyar meclisi
İhtiyar heyeti
ihtiyar olmak
Yaşlanmak
köy ihtiyar heyeti
Muhtarla birlikte köyün sorunlarını çözümlemekle görevli kurul, köy ihtiyar meclisi
köy ihtiyar meclisi
Köy ihtiyar heyeti
İHTİYAR ELDEN GİTMEK
(Osmanlı Dönemi) Mc: Kendini zaptedememek, hiddet ve gazaba gelmek, irâdeyi kaybetmek
i̇htiyar
Favoriten