i̇dmansız

Türkisch - Englisch

Definition von i̇dmansız im Türkisch Englisch wörterbuch
idman: {i} training
idman: {i} practice
Tom watched the team practice. - Tom takım idmanını izledi.
idmansız: (someone) who is out of shape, who is not physically fit
idmansız: unpracticed, inexperienced
idmansız: out of trim
idman: workout
idman: practise
idmansız: trim
idman: exercise
idman: practice, experience
idman: training, exercise, practice, workout
idman: physical exercise, exercise, workout, gymnastics
idman: physical jerks

Türkisch - Türkisch

Definition von i̇dmansız im Türkisch Türkisch wörterbuch: ham
idmansız: İdman yapmamış olan, idmanı olmayan, çevikliği olmayan, ham, antrenmansız
idmansız: Bir işe, bir duruma henüz alışmamış olan, acemi
idmansız: Bir işe, bir duruma henüz alışmamış olan, acemi: "Ankara'nın politika oyunlarında, idmansız delegelerle savaşıyordum."- Y. Z. Ortaç
idman: Herhangi bir duruma veya şeye alışkanlık kazanma: "İçkide Tosun Ağa kadar değilse de hemen ona yakın idmanı vardı."- H. R. Gürpınar
idman: Herhangi bir duruma veya şeye alışkanlık kazanma
idman: Vücudun gücünü artırmak için yapılan alıştırma, spor, jimnastik, antrenman
İDMAN: (Osmanlı Dönemi) Beden terbiyesi. Jimnastik
İDMAN: (Osmanlı Dönemi) Alıştırmak. Bir şeyde meleke kazanmak için tekrar tekrar hareket yapmak
İdman: (Osmanlı Dönemi) RİYAZET

i̇dmansız

Silbentrennung

i̇d·man·sız

Historie

Favoriten