i̇cad

listen to the pronunciation of i̇cad
Englisch - Türkisch

Definition von i̇cad im Englisch Türkisch wörterbuch

ICAD
(Askeri) bireysel ilgi ve yetersizlik (individual concern and deficiency)
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Vücuda getirmek. Yeniden bir şey meydana getirmek. Yoktan var etmek. (Bak: İbda')(şu zamanda çok ileri giden feylesoflar diyorlar ki: "Hiçten, hiçbirşey icad edilmiyor ve hiçbirşey idam edilmiyor; yalnız bir terkip bir tahlildir ki, Kâinat fabrikasını işlettiriyor."Elcevap : Nur-u Kur'an ile mevcudata bakmayan feylesofların en ileri gidenleri bakmışlar ki, tabiat ve esbab vasıtasiyle bu mevcudatın teşekkülât ve vücudlarını -sabıkan isbat ettiğimiz tarzda- imtina derecesinde müşkilâtlı gördüklerinden, iki k
icad
(Osmanlı Dönemi) vücuda getirmek, yoktan yaratmak
Kurdisch - Englisch

Definition von i̇cad im Kurdisch Englisch wörterbuch

îcad
invention
Türkisch - Englisch

Definition von i̇cad im Türkisch Englisch wörterbuch

icad
invent

Tom described his new invention to both John and Mary. - Tom yeni icadını hem John'a hem de Mary'ye tanımladı.

Language, as we know it, is a human invention. - Bildiğimiz anlamda dil, bir insan icadıdır.