I sincerely hope it won't come to that.
- Ona ulaşmayacağını içtenlikle umut ediyorum.
I sincerely apologize.
- Ben içtenlikle özür diliyorum.
I sincerely, truly believe that.
- İçtenlikle, gerçekten ona inanıyorum.
She loves her son dearly.
- O, oğlunu içtenlikle seviyor.
She loved her mother dearly.
- O, annesini içtenlikle seviyordu.
She loved her mother dearly.
- O, annesini içtenlikle seviyordu.
She loves her son dearly.
- O, oğlunu içtenlikle seviyor.
They greeted each other cordially.
- Birbirlerini içtenlikle selamladılar.
I sincerely hope that you will soon recover from your illness.
- İçtenlikle umuyorum ki yakında hastalığından iyileşeceksin.
I sincerely hope it won't come to that.
- Ona ulaşmayacağını içtenlikle umut ediyorum.