işlevsiz

listen to the pronunciation of işlevsiz
Türkisch - Englisch
nonfunctional
(Bilgisayar) dummy
functionless
işlev
Function

A function that is differentiable everywhere is continuous. - Ayırdedilebilir bir işlev her yerde süreklidir.

I think everything is functional. - Sanırım her şey işlevsel.

işlev
(Bilgisayar) total
İşlevsiz
dysfunctional

Tom grew up in a dysfunctional family. - Tom işlevsiz bir ailede büyüdü.

It's hard to imagine a family more dysfunctional than ours. - Bir ailenin bizimkinden daha işlevsiz olduğunu düşünmek zor.

Türkisch - Türkisch
İşlevi olmayan
işlev
fonksiyon
işlev
Bir nesne veya bir kimsenin gördüğü iş, iş görme yetisi, görev, fonksiyon
işlev
Bir nesne veya bir kimsenin gördüğü iş, iş görme yetisi, görev, fonksiyon: "Muammer, işlevini yerine getirdi, haklı olarak birçok seyirci kazandı."- H. Taner
işlev
Bir yapının gerçekleştirilebileceği ve onu başka yapılardan ayırt etme imkânı veren eylem türü, fonksiyon
işlev
Görev, fonksiyon
İşlev
fonksiyon