işlenmez

listen to the pronunciation of işlenmez
Türkisch - Englisch
unworkable
not workable or operable; not practical; unmanageable
{s} not practical, not able to be performed
not capable of being carried out or put into practice; "refloating the sunken ship proved impracticable because of its fragility"; "a suggested reform that was unfeasible in the prevailing circumstances"
If you describe something such as a plan, law, or system as unworkable, you believe that it cannot be successful. There is the strong possibility that such cooperation will prove unworkable Washington is unhappy with the peace plan which it views as unworkable. an unworkable plan, system, law etc is not likely to be successful
işle
function as

Some English adverbs function as adjectives. - Bazı İngilizce zarflar sıfat olarak işlevini yerine getirir.

işle
{f} manipulated

Sami manipulated Layla to do his dirty work. - Sami, Leyla'yı kirli işlerini yapması için yönlendirdi.

işle
manipulate

Sami manipulated Layla to do his dirty work. - Sami, Leyla'yı kirli işlerini yapması için yönlendirdi.

işle
{f} process

I will buy you a new word processor. - Ben sana yeni bir kelime işlemci satın alacağım.

We eat more processed food than natural food. - Doğal gıdalardan çok işlenmiş gıdalar yiyoruz.

işle
{f} cultivated

They cultivated the land. - Onlar toprağı işlediler.

işle
cultivate

They cultivated the land. - Onlar toprağı işlediler.

They say Zen cultivates our mind. - Zen'in aklımızı işlediğini söylüyorlar.

işle
{f} processing

Two more food processing plants closed down this month. - Bu ay iki tane daha gıda işleme tesisi kapatıldı.

The customer is responsible for bank transfer processing fees. We thank you for your understanding. - Müşteri banka havalesi işlem ücretlerinden sorumludur. Anlayışınız için size teşekkür ederiz.

işle
till
işle
brocade
işle
engraving
işle
{f} handle

Your car handles easily. - Senin araban kolayca işler.

We can handle things. - İşleri idare edebiliriz.

işle
engrave
işlenmez
Favoriten