işlemde

listen to the pronunciation of işlemde
Türkisch - Englisch
(Bilgisayar) in process
(Bilgisayar) in progress
işlem
operation

Modern computers carry out ten to the ninth power (10^9) operations per second. - Modern bilgisayarlar saniyede on üzeri dokuz (10^9) işlem yapıyor.

Sex change operations are now tax-deductible. - Cinsiyet değiştirme işlemleri artık vergiden düşülebilir.

işlem
transaction

The businessman didn't dare withdraw from the transaction. - İş adamı işlemden çekilmeye cesaret etmedi.

I have to close this transaction within a week. - Bir hafta içinde bu işlemi kapatmak zorundayım.

işlem
process

I would like to use your word processor. - Ben kelime işlemcini kullanmak istiyorum.

This computer has a Pentium processor. - Bu bilgisayarın bir Pentium işlemcisi var.

işlem
procedure

How long will the procedure take? - İşlem ne kadar sürecek?

There's a lot of red tape involved in this procedure. - Bu işlemle ilgili önemli ölçüde bürokrasi vardır.

işlem
{i} treatment

We carry out treatments like whitening. We also do tobacco stain removal and other cleaning procedures. - Biz beyazlatma gibi işlemleri yaparız. Ayrıca tütün lekesi çıkarırız ve diğer temizleme işlemlerini yaparız.

işlem
(Ticaret) conditions
işlem
(Bilgisayar) instruction
işlem
(Bilgisayar) progress
işlem
traffic
işlem
trading
işlem
background processing
işlem
sum
işlem
proceeding
işlem
op
işlem
treating
işlem
activity
işlem
processing

The customer is responsible for bank transfer processing fees. We thank you for your understanding. - Müşteri banka havalesi işlem ücretlerinden sorumludur. Anlayışınız için size teşekkür ederiz.

Two more food processing plants closed down this month. - Bu ay iki tane daha gıda işleme tesisi kapatıldı.

işlem
(Matematik) operation
işlem
banking
işlem
(borsa) bargain
işlem
(a) procedure; (a) transaction; (an) operation (any of the steps necessary to effect something)
işlem
operation , processing , process
işlem
operation; transaction; process, treatment
işlem
(Hukuk) act, operation, transaction
işlem
effect
işlem
action

Layla launched a legal action to gain custody of her three children. - Leyla, üç çocuğunun velayetini almak için yasal işlem başlattı.

No further action will be taken. - Başka bir işlem yapılmayacaktır.

Türkisch - Türkisch

Definition von işlemde im Türkisch Türkisch wörterbuch

işlem
Sayıları karşı karşıya getirip belirli birtakım kurallara uygun olarak birbiri üzerine etkilendirme yöntemi
işlem
Sayıları karşı karşıya getirip belirli birtakım kurallara uygun olarak, birbiri üzerine etkilendirme yöntemi
işlem
Nakit veya menkul değerleri kullanarak alım satım, takas, borçlanma vb. piyasa hareketi
işlem
Madde üzerinde her türlü değişim yapma işi, muamele
işlem
Bir işi sonuçlandırmak için yapılan iş veya uygulamaların hepsi, muamele
işlem
Ham veya ara malları ve maddeleri fiziksel, kimyasal değişikliklerle daha uygun, kullanılır duruma getirme, muamele
İşlem

İşleyen demir paslanmaz. - İşlemeyen demir pas tutar.

İşlem
muamele
işlemde
Favoriten