He has a lot of ideas about running foreign workers.
- Onun yabancı işçilerin çalıştırılmasıyla ilgili çok sayıda fikirleri vardır.
Workers are taking a financial beating in the employment crisis.
- İşçiler iş krizinde mali yenilgi alıyorlar.
The employees threatened to go on strike.
- İşçiler greve gitmekle tehdit etti.
There are too many managers and not enough employees.
- Çok sayıda yönetici ve yeterli olmayan işçiler var.
The outraged employee resigned at once.
- Çileden çıkan işçi derhal istifa etti.
I had to make up for three other employees, who were laid off yesterday.
- Dün işten atılan diğer üç işçiyi tazmin etmek zorunda kaldım.
Workers are taking a financial beating in the employment crisis.
- İşçiler iş krizinde mali yenilgi alıyorlar.
Many of the workers died of hunger.
- İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.
The workman died from the explosion.
- İşçi patlamadan dolayı öldü.
I found him to be a good workman.
- Onu iyi bir işçi olarak buldum.
He also needs many workers.
- Onun ayrıca çok sayıda işçiye ihtiyacı var.
Many workers were trapped in the coal mine.
- Birçok işçi kömür madeninde mahsur kaldı.
The laborers are murmuring against their working conditions.
- İşçiler çalışma şartlarına karşı söyleniyorlar.
We saw laborers blasting rocks.
- Kayaları patlatan işçiler gördük.
He's a labourer on a riverboat.
- O bir nehir botunda bir işçidir.
He has skill in handwork.
- Onun el işçiliği becerisi vardır.
Tom is a real handyman.
- Tom gerçek bir becerikli işçi.
The workmen didn't go down into the mine that night.
- İşçiler o gece madene inmedi.
These workmen are constructing a road.
- Bu işçiler bir yol inşa ediyorlar.